Featured Post

03 March 2014

İyi ki Doğmuşum Dedirten 40 Yaş Hediyelerim:)

Evet memleketin çivisi çıktı. Murathan Mungan'ın pek doğru dediği gibi "her şeyin normalleşmesi, Türkiye'yi açık tımarhaneye çevirdi". Canımız sıkkın. Ama bugün olsun, memleket gündeminden uzaklaşmak istiyorum.
*
Güzel birşeyler yazmak istiyorum. 40 yaşına girdim geçen hafta. Çevremdeki kadınlardan da gördüğüm kadarıyla, kadınlar için önemi var bu 40 yaşın. "30 yaşını geçince hayat hızlanır, 40'ı geçince kanatlanır" derlermiş ya...Uçacağımız bir döneme giriyoruz sanırım:) 
Konu 40 yaş olunca, yakın arkadaşlarımız arasında, zihni sinir bir fikir ortaya atıp, "bu sene, el emeği, göz nuru bir hediye yapalım birbirimize" demiştim. Atıp tutması kolay da, iş uygulamaya gelince, o kadar kolay değil, gerçekten düşünmek gerekiyor. Ama insan sevdikleri için düşünmeyecek de, kimin için düşünecek? 40 yılda bir üstelik:)
*
Doğumgünümden birkaç gün önce, yakın arkadaşlarımdan Banu'nun doğumgünü vardı. O sıralar ruhen çok parlak durumda hissetmiyordum. Ta ki, Banu'nun hediyesini hazırlamaya başlayana kadar...Hediye fikrini kafamda oluşturduktan sonra bir heyecan geldi üzerime. Bütün fotoğraf albümlerimi indirdim. 22 senelik arkadaşlığımızın fotoğraflarını taradım, aralarından fotoğraflar seçtim, onlarla ilgili hatırladığım anılarımızı bir deftere yazdım. Ortaya tarihimiz çıktı. "Eee boşa yaşamamışız şu hayatı" oldum foto-anı albümünü bitirdiğimde...
Aaa daldım, Banu'nun hediyesini anlatıyorum. Esas ben doğumgünümde bana gelen nadide hediyeleri yazacaktım. Tamam başlıyorum! Alfabetik gideyim, kimseye hak geçmesin. Zira bu hediyelerin hepsi benim için birbirinden değerli...

1-Banu'nun kanaviçe tablosu:
Bilenler bilir, Banu pek beceriklidir. Birkaç sene önce yazdığım bloga, bana ördüğü battaniyenin fotosunu koymuştum, belki hatırlayanlar olacaktır. Banu'nun şu an 2 küçük çocuğu olduğunu düşündüğümde, hangi arada derede bu kanaviçe tabloyu yapabildiğine hala şaşıyorum ama Banu bu, yapar mı yapar!. 2 ayda bitirmiş. Ellerin dert görmesin Banum. Bir de güzel yazı yazmış. Minicik bir parçasını buraya da yazayım: "Tependen güneş ve ay, yüzünden tatlı meltemler, ayaklarının altından yemyeşil çimenler hiç eksik olmasın." Bunları yaşarken senin de başın gerek Banum:) (Bu sözü ilk defa duyanlar için, söz ürkütücü gelebilir ama Banumuzun uydurduğu, bizim de pek sevdiğimiz bir sözdür "başın gerek" sözü!)


2-Fulya'nın tasarladığı ilk bluzu:
Fulya kuzenim. Ve artık bir tasarımcı. Vero Moda için yurtdışına tasarladığı ve dikimi onaylanan ilk tasarım bluzunu bana hediye etmiş kuzum. Üstelik elindeki tek örnek! Ee biz de modelliğini yapacağız artık:) (Bu arada, Fulya'nın bu el emeği göz nuru saplantımdan haberi yoktu:)

3-Sibel'in 7 dileği:
Yazdığı yazıyla beni ağlatan ama aynı zamanda da, seçtiği dilekler&hediyelerle beni güldüren Sibelim, sen de hiç değişme ve hep ol hayatımda:). Yazıyı yazmayacağım ama dilekleri yazmazsam olmaz:) 
-Tüm dileklerinin yeşermesi için "kır çiçekleri" tohumu
-40 yaşında çok güzel sürprizlerle karşılaşman için "kinder sürpriz yumurta"
-İçindeki kız çocuğunun hep canlı kalması için "pembe tokalar"
-Sevgi dolu, aşk dolu, mutlu bir kadın olmaya devam etmen için "kırmızı oje"
-Cesaretle çıktığın coaching yolunda başarıların için Jung'dan "Dört Arketip"
-Varlığınla ne kadar değerli olduğunu hatırlaman için "el aynası"
-Tüm güzel seyahat notların için "life is compared to a voyage" defteri

Kinder Sürpriz'den uçak çıktı! 40'lı yaşlarda gerçekten uçacağız galiba:))
4-Şebnem'in Füs ile ilgili gelecek 40 yaş hedefleri:
Beni yakından bilenler sevdiğim şeylerle ilgili liste yapmayı sevdiğimi bilir. Sevdiğim yerler, bir gezide en sevdiğim yemekler, meyveler, sevdiğim şarkılar...Ee Edim de Büdü'sünü bildiği için, "Füs'e gelecek 40 yıl seyahat hedefleri" yapıvermiş müthiş bir teknoloji kullanarak...Gitmek istediğim yerleri de nasıl bilirmiş...2 senede bir gideceğiz artık bir yere...Fotoları da resimlere cuk oturtmuş, en çok Stockholm'e güldüm ama her baktığımda farklı farklı fotolara da gülüyorum:) En çok güldüklerimin listesini yapayım mı?:) Beni yıllardır güldürüyorsun Edim. Önümüzdeki 40 yılda da birlikte gülelim inşallah...

Click to play this Smilebox slideshow
Create your own slideshow - Powered by Smilebox
Customize a free photo slideshow


Ne kadar şanslı bir insanım ben. Böyle sevenlerim olduktan sonra, karada ölüm yok bana. İyi ki varsınız, burada yazmadığım diğer sevenlerim gücenmesin. Bu yazı, "el emeği göz nuru" saplantımı dikkate alan, "delidir ne yapsa yeridir" şeklinde beni kabul eden arkadaşlarımla ilgili kişisel tarihime düştüğüm bir yazıydı...Yoksa hepinizin yeri ayrı gönlümde...
Dünyada çirkinlikler çok ama güzel şeyleri yaratabilenler, yaşatabilenler az. Onca yaşanan yıldan sonra ne kalıyor geriye? Bana göre sadece anılar...Güzel anıları da çoğaltmak elimizde...
Yaşlandım mı ne, lafı uzattıkça uzatıyorum:) Hepinizin çevresinde güzellikler olsun, siz de size doğuştan verilen hediyelerinizi başkalarıyla paylaşmaktan sakınmayın, kendinizi sakınmayın  diyesim geldi son söz olarak...
Hadi esen kalın!

No comments:

Post a Comment